Bebeklerde Akıllı Telefon ve Tablet Kullanımı
Akıllı telefonları çocukların eline verme ebeveynlerin çocukları kendilerini rahatsız etmesin diye sıkça başvurduğu bir yöntem haline geldi. Neredeyse her gün hayatın bir alanında elindeki teknolojik alete kilitlenmiş bakan bebekler görmek mümkün. Çevresiyle olan bağlantısını koparmış, sesi çıkmayan ancak izlediği şey bitince yaygarayı kopartan bebekler.
Çocuğuna kıyafet almak için bir bebek mağazasında bulunan annenin bebek arabasındaki bebeğinin elinde akıllı telefon oluşunu nasıl yorumlarsınız? Bebek bir taraftan çubuk kraker yiyor bir taraftan video izliyordu. Çubuk krakeri bitince ağlamaya başladı ve annesi hemen krakeri yetiştirerek bunu durdurdu. Ya da kafede arkadaşıyla daha rahat sohbet edebilmek için mama sandalyesindeki bebeğine telefon veren annenin davranışını? Ya da muhtemelen kısa süre önce yürümeye başlamış bebeğine yolda yürürken telefon veren bir babanın davranışını?
Çevremde oldukça sık rastlamaya başladığım durumlardan biri bebeklerin (2- 4 yaş) eline akıllı telefon ya da tablet verilmesi. Bebeğine yemek yedirebilmek, onu sakinleştirebilmek, onun yerinde oturmasını sağlayabilmek, arkadaşıyla otururken ya da iş yaparken bebeğinin sesini çıkarmamasını sağlayabilmek adına oldukça sıkça başvurulan ve maalesef ebeveynlerce normal karşılanan bir durum. Öyle ki eşi ve mama sandalyelerinde ellerinde anne babasının akıllı telefonlarıyla oturan iki bebeğiyle restoranda bulunan hanımefendiye, yaptığımız kısa sohbete istinaden, bebeklerinin elinde bu yaş diliminde telefon bulunmasının sakıncalı olabileceğine dair yaptığım bilgilendirmeye “Susturamıyorum, yapacak bir şey yok, böyle daha iyi, hem susup oyalanıyorlar.” karşılığını aldım. Hatta şahit olduğum şöyle anlar da oldu: (elinde telefon olan bebek için) “Aa annesi ne kadar da uslu, hiç sesi çıkmıyor maşallah.”, “Bak teyzesi ne kadar da zeki telefonun kilidini kendisi açıyor.”, “Şundaki akıllılığa bakar mısın videoları kendisi değiştiriyor.” ve ardından gülüşmeler. Üzülerek söylüyorum ki bu durumlar bize çocuğun ne uslu ne de akıllı olduğunu gösterir. Bu durum bize çocukların ihmal edildiğini gösterir.
Çocuğun susarak o anda uyum sağlamasına yardımcı olduğunu düşündürdüğü için ‘normal’ hatta ‘güzel’ diye kabul edilen bu durum ilerde bu çocukların çeşitli uyum bozuklarıyla nitelendirilebilmesine sebep olmakta. Söz konusu durumda iletişim ve konuşma becerilerinde gelişim geriliği, tahammülsüzlük, aşırı hareketlilik, dikkat süresinde bozulma, istediğini yaptırabilmek adına sinirlilik ve kargaşa çıkarma hali gibi birçok olumsuz durum gözlemlemek mümkün. Özellikle geç konuşma ya da istediğini yaptıramayınca kendini ifade etme yerine ağlama gibi tepkilerin görülmesi çok olası. Nitekim 3,5 yaşında henüz konuşmayan minik bir danışanımın bu durumuna zemin hazırlayan şey ona bakım verenlerin sürekli telefona ve televizyona maruz bırakıp onunla ilgilenmemesiydi.
Öte yandan bebeklerin gerçek deneyimler yaşayarak diğer insanları ve dünyayı keşfetmeleri gerekmektedir. Telefon ya da tabletle bunun aksine onlara sanal bir dünya sunarlar. Belki çocuğunuz telefonla meşgulken etrafı kirletmeyecek, koltuğu ya da duvarı karalamayacak ancak dünyanın gerçekte nasıl işlediğini de deneyimleyemeyecek.
Diğer bir yandan zihinsel ve fiziksel gelişimlerinin hızlı olması gereken dönemde bebeklerde tersine bir yavaşlık görülebilmekte. Bilişsel ve yaratıcı işlevlerin beslenmesi bu dönemde yapılması gereken şeylerin başında gelir, önünü kapatmak değil. Bazen akıllı telefon ya da tablet kullanıyor olmalarının bebeklerin öğrenmelerine katkı sağladığı söyleniyor. Henüz bunu kanıtlamış bir şey yok. Fakat daha kesin olan bir şey var: Bebeklerin aileleriyle etkileşime geçmeleri gelişimleri için daha yararlı. Onların ihtiyacı olan şey ilgi, sevgi ve oyun. Fiziksel oyun çocuğunuzun zihinsel ve duygusal gelişimine; ilgi ve iletişim kendisini daha iyi ifade edebilmesine; sevgi ise dünyaya ve diğer insanlara karşı olumlu bir algı oluşturmasına yardımcı olur.
Ve bunlara ek olarak bebeklerin telefonla ya da tabletle çok vakit geçirmesine yetişkinler sebep oluyor. Böyle bir şeyin varlığından onları haberdar edenler olarak yetişkinleri bulmak mümkün. . Bebeğini parka götürmüş bir ebeveynin bebeğiyle değil telefonuyla ilgilendiği, mesajlaştığı, görüntülü konuşma yaptığı bir zaman dilimini canlandırın lütfen gözünüzde. Böyle bir durumun çocuğa yansıması nasıl olur? Ya da evde sürekli ellerinde telefonları oturan, dolaşan anne babalar düşünün. Ebeveynlerin çocuklara rol model olduklarını düşünürsek telefonların çocuklar için ne kadar ilgi ekici ve normal hale geldiğini söyleyebiliriz.
Ne yapmak gerekir?
Sadece çocuğunuzla vakit geçirin. Ona ayırdığınız vakitleriniz olsun.
Sırf arkadaşınızla birkaç cümle daha fazla konuşabilmek için bebeğinizi ihmal etmeyin. O bir bebek ve size ve sevginize ihtiyacı var.
Sakinleşmesi ya da yemek yemesi için ilk tercihiniz eline telefon vermek olmasın. İnanın kolayca oyalanabilirler, çünkü bebekler ve pek çok şey ilgilerini çeker. Mesela komik bir yüz ifadesi yapmanız.
Gelişim düzeyine uygun şekilde onunla sohbet edin.
Hareketli, renkli, içinde çeşitli hayvanların, taşıtların, sayıların bulunduğu hikaye ve gelişim kitapları edinin. Ona okuyun ve gösterin.
Doğru model olun. Bunu elinizden telefonu bırakarak yapabilirsiniz.
Bebeğinizin ilk iki yıllık döneminde sizinle ve diğerleriyle olabildiğince fiziksel ve sözlü etkileşim kurabilmesi için fırsat yaratın.