Üniversitede Öğrencilikten En İyi Nasıl Yararlanılır?
YALNIZCA MESLEĞE DEĞİL HAYATA DA HAZIRLANIN
Diyelim ki bir bölüme, üniversiteye girdiniz. Oradaki eğitim yaşamınızın tatmin edici, coşkulu geçmesi neye bağlı, biliyor musunuz?
Akademik başarıyı ve okula bağlılığı ne sağlıyor acaba?
Bir üniversiteye ya da Meslek Yüksekokuluna başlayan öğrencinin başarılı biçimde devam etmesi de çok önemli.
İşte üniversiteden ya da meslek yüksekokulundan en iyi şekilde yararlanmanın formülü:
Şehirinizden, okulunuzdan çevrenizdeki imkânlardan yararlanın
Lisede veya üniversitede istediğiniz okulu, bölümü kazandığınıza göre orayı başarıyla bitirecek bir zekaya ve çalışma disiplinine sahipsiniz demektir. O zaman okul veya bölümü bir şekilde bitirirsiniz bundan şüphem yok. Bu nedenle sizler öğrencilik yıllarınızda, iş hayatına atıldıktan sonrasında fırsat bulamayacağınız yönlerinizede (hobileriniz, ilgileriniz vb.) zaman ayırın. Çünkü bu alanlar ilerdeki hayatınızda dahil olduğunuz grublarda sizin öz güveninizi artıracak, çabucak iletişim kurmanızı sağlayacaktır.
En az bir spor dalında lisansınız olsun.
Spora başlamanın yaşı yok. Aikido, badminton, masa tenisi, yüzme, kaya tırmanışı, oryantiring vb. hangi spor dalına sağlığınız, vücudunuz uygunsa, hangisini yaparken hoşlanıyorsanız o spora zaman ayırın. Lisanslı sporcu olun. Hem sağlıklı bir vücuda sahipolursunuz, hem spor sırasında mutluluk hormonunuz çalışır hem de sosyal çevreniz gelişir. Farklı meslek ve yaşantıdaki insanlarla tanışma imkânınız olur.
En az bir müzik aletini çalmayı öğrenin.
Müzik aleti çalmak zeka ve hafıza üzerinde olumlu etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Enstrüman çalmak gruplara katılmayı kolaylaştıracak davranışlar kazandırmaktadır. Çünkü bu durum uzlaşma, güven ve saygı gerektirir. Aynı zamanda kimlik gelişimine de önemli katkı sunmaktadır. Kişi kendisini yalnız ve kötü durumda hissettiğinde müziğin bir destek kaynağı olduğunu unutmamak gerekir.
Halk oyunları veya dans öğrenin.
Modern veya halk danslarının spor ve müzik de olduğu gibi ruhsal ve zihinsel pek çok yararı olduğu kanıtlanmıştır. Kişisel gelişimimize katkılarını şöyle sıralayabiliriz. İlk olarak daha mutlu insanlar olacaksınız. Stresten uzaklaşacak ve rahatlayacaksınız. En iyi terapi yöntemi olarak görülebilir. Zihninizi ve bedeninizi bir arada kullanırsınız. Disiplin kazandırır.Yaratıcılığı geliştirir.Kendinize olan güveniniz artar.Sosyalleşirsiniz ve insanları tanımaya çalışırsınız.Kişinin bedenini tanımasını sağlar. Eksiklerimizi ve iyi yanlarımızı görmüş oluruz.Bedeninizin sınırlarını keşfedebilirsiniz.Korkularınızı yenebilirsiniz. Tek başına dans ettiğinizde bir nevi meditasyon yaparsınız ve bedeniniz, ruhunuz ile baş başa kalırsınız. Bu da sizi sakinleştirir ve dinlendirir.Kendinizi bir gruba ait hissedersiniz. Böylece uyum yönünüz, empati beceriniz gelişir.Düzenli ve uzun vadede dans eden bireyler zamanla beyinlerini daha etkin bir biçimde kullanabilirler.Hareket algısını ve kabiliyetini güçlendirir. Serotonin düzeyini yükselterek stresi azaltmakta ve kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlamaktadır.Dikkati odaklama ve sürdürme gibi becerileri de geliştirir.Kişiye ailesi ve arkadaşları ile daha iyi iletişim kurma becerisi katar.Seçim yapma ve karar verme becerisini geliştirir.Zihni canlı tutan nöronlar arasındaki bağları güçlendirir ve dolayısıyla zihni uyanık tutar.
Bir sivil toplum kuruluşunda görev alın. Klüp ve derneklere katılın.
Sivil toplum kuruluşları aynı amaç ve hedeflerde birçok bireylerin bir araya gelerek oluşturdukları kuruluşlardır. Sendikalar, odalar, dernekler ve vakıflar sivil toplum kuruluşlarıdır. İnsan için, insanlık için, toplum için ve devletler için sivil toplum kuruluşlarının çok önemli olduğu bir gerçektir. İnsanların bilinçlenmesi, birlik ve beraberlik içinde yaşaması için sorunları çözmek ve çözüm yolları üretmek açısından çok önemlidir. Bu kuruluşların herkese yardım etmesi ve toplumlara yararlı hizmetler geliştirmek için çalışıyor olması bu kuruluşların ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Sizlerde kendi yetenek ve ilgileriniz doğrultusunda yer alacağınız bir sivil toplum kuruluşunda, dernek veya kulüpte edineceğiniz tecrübeyle, sosyal, kişilik, kariyer gelişiminize çok önemli katkı sunarsınız.
Fırsat yaratıp yurt içi ve yurt dışı gezilere katılın.
Gezilersizlerin kapalı ortamlardan, sürekli yaşadığınız çevreden kurtularak sevinerek katılacağınız ve doğrudan eğlenerek bilgi ve tecrübeye ulaşmanıza fayda sağlar. Eğlenerek, öğrenme olanağı sağlar.
Geziler sırasında birçok duyu organınız devreye girdiği için, daha sağlam ve unutulmayan bilgiler oluşturursunuz. Geziler sizlere; olayları, kişileri, doğal koşulları içinde tanıma, bu kişilerin sorunlarını kavrama, eleştirici düşünme yeteneğini geliştirme, kişilere ve olaylara nesnel ölçülerle yaklaşma, sorumluluk duygusu gibi önemli davranışlar kazandırmaktadır.
Her gün farklı bir gazete okumaya çalışın.
Fırsat buldukça farklı gazete ve köşe yazılarını takip ederek hem gündemi takip edin. Hem de dünya görüşünüzü genişletip, farklı hayat görüşlerindeki insanları anlamaya ve tanımaya çalışın.
Sektörel dergileri okuyun.
İlgi duyduğunuz konulara veya mesleğinize ilişkin süreli yayınları takip etmeniz bakış açınızı zenginleştirecektir.
Fuarları, konferansları, söyleşileri takip edin.
Eski mezunlarla veya mezunlar derneğinizle iletişimde olun.
Farklı kurumlarda staj yapın.
Dönem ve sınıf arası tatilleri çok iyi değerlendirmelisiniz. Her bir boşlukta- hatta yapabiliyorsanız derslerinize devam ederken - en azından staj yapmaya çalışmalısınız. Denemeden size neyin uygun olduğuna karar vermeniz çok güç… Sadece bir işyerinde bu konuda çalışmak da karar vermeniz için yeterli olmayacaktır. En azından bir başka şirkette de bu fonksiyonun kapsamını, nasıl konumlandırıldığını görmeniz gerekir. Bu iş/staj deneyimi benzer mezunlar arasında farklılaşmanızı, işe başlayınca da hızlı adapte olmanızı sağlayacaktır.
İyi derece de bir yabancı dil öğrenin.
Gençlerin çoğu “önüm açık bir mesleğim olsun” diyor. Önünüzün açılmasının en önemli anahtarlarından biri uluslararası yetkinliklere sahip olmak…
Yakın gelecekte, iş yaşamında küreselleşmeyi daha çok yaşayacağız. Batı ülkelerine beyin ve emek transferi artacak. Uluslararası iş fırsatları, dil bilenlerin, seyahat engeli olmayanların ve “dünya vatandaşı” olarak yetişenlerin önüne daha çok çıkacak.
En başta sıkı bir yabancı dil – belki de artık iki tanesini öğrenebilmelisiniz. Kurslarla falan olmuyor malesef, o dili gerçekten önemsemeniz, yaşamınızın içine katmanız, bol bol o dilde okumanız, yaşamanız gerekir. Ayrıca okuyacağınız bölümdeki varsa yabancı öğrenciler, üniversitenin sağladığı değişim programları, uluslararası staj olanakları bunlardan yararlanın.
Kişisel gelişim kurslarına katılın.
Hayatın her alanında ihtiyacınız olacak iletişim, öfke yönetimi, beden dili, diksiyon gibi kendinizi daha doğru ifade etmenizisağlayacakeğitimlere fırsat buldukça katılın.
Profesyonel sosyal ağlara üye olun.
https://tr.linkedin.com/gibi profesyonellerin yer aldığı sosyal medya hesaplarında profil oluşturmalısınız. O profilinizdeki alanların gerçek deneyimlerle dolmasını sağlayın. Sosyal ağınıza ilerde size referans olabilecek insanlar ekleyin. Bunu internet üzerinden değil, gerçek hayatta yaşadığınız deneyimler, katıldığınız etkinlikler sayesinde yapın.
Kendi blogunuzu açın.
İnternette kendi yetenekleriniz, ilgi alanlarınız doğrultusunda bir blogaçıp isminizin ilerde arama motorlarında, size referans oluşturabilecek şekilde yer almasını sağlayabilirsiniz.
Blog, insanların öğrendiklerini, bildiklerini, paylaşmak istediklerini yazdığı web tabanlı bir sistemdir.
Bir sürü blog türü vardır. Bazıları kişiseldir, sadece günlük amaçlı kullanılır, insanlar aşklarını, duygularını, yaşadıklarını web ortamına taşırlar. Bazıları bilgi verme amaçlıdır, bazıları ise haber verme amaçlı olan haber bloglarıdır. Blogunuzu istediğiniz bir amaca yönelik şekillendirebilirsiniz. Blog kavramını nasıl kullanacağınız sizin yaratıcılığınıza kalmış bir şeydir
Blog Açmak İçin Ücret Ödemem Gerekecek Mi ?
İster ücretle isterseniz de ücretsiz olarak blog sitesi açmanız mümkün. Ücretsiz olarak açtığınız bloglarda bazı kısıtlamalara maruz kalacaksınız.
Alan adınız (adresiniz) www.senolbaygul.com değil de www.senolbaygul.wordpress.net gibi olacak. Bazı blog servisleri sitenizin üst kısmına reklam koyacak. Fakat bunların hiçbiri sizin blog açmanıza engel şeyler değildir.
Ücretsiz Blog Servisleri Nelerdir ?
1 ) Blogger : Bublog işine Google’da el atmış bulunmakta, Google’ın ücretsiz bir blog servisi mevcut.
2) WordPress : Dünyada en çok kullanılan blog sistemi WordPress’tir.
3) Blogcu : Bu da Türk’lerinblog servisi.
Bunların dışında da birçok ücretsiz veya ücretli blog servisi bulunmakta, fakat bunlar en çok kullanılanlardır.
İş aramaya önceden başlayın
Okulun kariyer ofisinden, kariyer sitelerine, danışman şirketlerden kişisel kontaktlara kadar her kanalı kullanarak iş arama sürecini başlatma zamanıdır.
Bütün bu resme bakınca, meslek belirleme sürecinde seçtiğiniz üniversitenin de size yardımcı olup olamayacağını değerlendirin. Kariyer ofisi nasıl çalışıyor? Danışman hocalar nasıl destek oluyor? Kulüpler ve faaliyetlerinden nasıl yararlanabilirsiniz? Seçmeli ders esnekliği ve alternatifleri nasıl?
mutlu yarınlar dileğiyle..
Şenol BAYGÜL
uzman psikolojik danışman